Obezite ve Kilo Kontrolü

Çağımızın en önemli kronik hastalıklarından biri haline gelmekte olan obezite, pek çok metabolik hastalığa (şeker, yüksek tansiyon, kalp vb) da yol açma riski taşıması nedeni ile tedavi edilmesi gereken ciddi bir durumdur.

Hizmet kapsamı, laboratuvar tetkikleri ve vücut segmental analizi yapıldıktan sonra danışanın bazal metabolizma hızı ve ideal kilosuna göre sağlıklı beslenme programı hazırlanarak düzenli kontrolleri ve takibini içermektedir.

Obezite Nedir?

Obezite, vücuda besinler ile alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olması sonucu vücuttaki yağ dokusunun artmasıyla karakterize kronik bir hastalık olarak kabul edilmektedir.

Obezite, başta kalp – damar hastalıkları ve diyabet olmak üzere birçok kronik hastalığa da sebep olabilen önemli bir sağlık sorunudur.

Obezitenin Nedenleri Nelerdir?

Çağımızın en önemli kronik hastalıklarından biri olan obezitenin tedavisi için öncelikle altında yatan nedenler saptanmalıdır.

  • Vücuda besinler ile alınan enerjinin harcanandan fazla olması,
  • Fiziksel aktivite azlığı,
  • Psikolojik bozukluklar,
  • Genetik ve metabolik bozukluklar,
  • Hormonsal bozukluklar,
  • Beslenme alışkanlıklarının hazır yiyecek türüne kayması,
  • Yaş artışıyla birlikte metabolizma hızında meydana gelen azalma,
  • Kadınlarda çok doğum yapmak gibi faktörler obeziteye neden olabilmektedir.

Ayrıca beyindeki iştah merkezi de obezite üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Bilimsel çalışmalar, beyinde açlık ve tokluk sinyallerini alan merkezler olduğunu göstermiştir. Beyinde besin alımını etkileyen çeşitli maddeler (peptitler, kolesistokinin, ürokortin ve nöropeptin-y (NPY)) bulunmakta ve bu maddelerden ürokortin ve kolesistokinin besin alınımını azaltırken NPY ise tam tersine besin alınımını arttırmaktadır. Birçok obez bireyde beynin çeşitli bölgelerinde NPY’nin fazla olduğu gösterilmiştir.

Bu faktörlerden bir veya birkaçının bir kişide bulunmaması ile şişmanlık ortaya çıkabilmektedir. Ancak şu da bilinmelidir ki, bir kişi harcadığından daha fazla kalori alıyorsa ya da tam tersi aldığı kaloriden daha az harcarsa kilo alımı artar.

Obezite Kriterleri Nelerdir?

Bir bireyin şişman ya da obez olup olmadığının tanımlanabilmesi için vücut ağırlığının, vücut bileşiminin ve vücuttaki yağ dağılımının değerlendirilmesi gerekmektedir.

Vücut ağırlığının değerlendirilmesinde kullanılan kriterlerden biri Beden Kitle İndeksi’dir (BKI).

Beden kitle indeksi, vücut ağırlığının (kg) boy uzunluğunun metre cinsinden karesine bölünmesiyle elde edilir. Kişinin, şişman ya da kilolu olup olmadığı değerlendirilir. Bu değer vücut segmental analiz cihazlarında otomatik olarak hesaplanabilmektedir.

BKI'ye Göre Vücut Ağırlığının Değerlendirilmesi

BKI Değeri    Değerlendirme
< 18,5            Zayıf
18,5 - 19,9    Normal (Kabul Edilebilir)
20 - 24,9      Normal
25 - 29,9      Hafif Şişman
30 - 34,9      1. Derece Obez
35 - 39,9      2. Derece Obez
> 40             3. Derece Obez (Morbid)

BKI, bireylerin kendi ağırlıklarını kolayca değerlendirebilecekleri bir formüldür. Bu değerin yüksek olması; kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, diyabet, kemik ve eklem ağrıları ve kanser gibi birçok kronik hastalığın oluşma riskinin de artmakta olduğunu göstermektedir.

Vücut ağırlığının değerlendirilmesinde kullanılan bir diğer kriter de bel çevresi ölçümü ile bel/kalça oranıdır. Göbek deliği çevresinden yapılan bel ölçümünün erkeklerde 94 cm, kadınlarda ise 80 cm’in altında olması beklenmektedir. Erkeklerde bu ölçümün 102 cm, kadınlarda ise 88 cm’den fazla olması obeziteye bağlı kronik hastalıkların oluşma riskinin artmakta olduğunu göstermektedir.

Bel/kalça oranının saptanması ise santral (merkez) obezite tanısını belirlemek için oldukça önemlidir. Bu değerin erkeklerde 1 ve daha fazla olması, kadınlarda ise 0,8 ve daha fazla olması santral obezitenin, dolayısıyla da kiloya bağlı oluşabilecek diğer sağlık sorunlarının bir göstergesidir.

Yalnızca ağırlığımızı bilip, boyumuz ile orantı kurmamız şişmanlığımız ve sağlığımız hakkında bize yeterli bilgi vermeyebilir. Vücut segmental analiz cihazı kullanılarak yapılan yağ ve kas dokusu ölçümleri obeziteyi tanımlamak adına oldukça önemlidir. Çünkü obezite, daha önce de belirtildiği gibi olması gerekenden fazla miktarda yağ dokusunun vücudumuzda birikmesi olarak tanımlanmaktadır. İdeal ağırlık sınırları dışına çıkmadan da vücudumuzun yağ dokusunda bir artış meydana gelmiş olabilir, bu nedenle vücut bileşiminin değerlendirilmesi oldukça önemlidir.

Obezite Ne Gibi Hastalıklara Neden Olur?

Şişmanlık önlem alınmaması ve uzun süre devam etmesi halinde vücutta birçok sistemi olumsuz etkiler. Bu nedenle şişmanlık sadece dış görünüş açısından değil, yol açacağı komplikasyonlar açısından da değerlendirilmelidir.

  • Kalp damar hastalıkları
  • Diyabet
  • Sindirim sistemi bozuklukları
  • Karaciğer yağlanması
  • Kanser riskinde artış
  • Kemik ve eklemlerde kireçlenme, eklem iltihapları
  • Psikososyal değişiklikler (sosyal yaşamdan uzaklaşma isteği)
  • Deride çatlakların oluşumu
  • Kız çocuklarında erken ergenlik belirtileri, erişkin kadınlarda ise adet düzeninde bozulma
  • Tüm bu komplikasyonlar obezitenin ne derece ciddi bir sorun olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.

Obezitenin Önlenmesi ve Tedavisi

Obezite ile mücadelede,

  • Diyet tedavisi,
  • Fiziksel aktivitenin arttırılması,
  • Davranış değişikliği tedavisi,
  • Gerekli durumlarda ilaç tedavisi ve cerrahi tedavi yöntemleri kullanılmaktadır.

Özellikle ilk üç tedavinin birlikte uygulanması tedavinin başarısını arttırmaktadır.

Diyet Tedavisi

Obezite ile mücadelede uygulanacak diyet tedavisinin başlıca amaçları;

  • Vücut ağırlığını istenilen düzeye indirmek,
  • Bireyin besin ögesi gereksinimlerini yeterli ve dengeli oranda karşılamak,
  • Yanlış beslenme alışkanlıklarını ortadan kaldırmak,
  • Sürekli kilo kontrolünü sağlamak olmalıdır.

Obezite Diyetinin Temel İlkeleri Neler Olmalıdır?

Obezite diyetinin temel özelliği, bireyin harcadığından daha az enerji alımını sağlamak üzere, enerji kısıtlı bir diyet olmasıdır.

Ancak, kısıtlanacak miktar hastanın durumu değerlendirildikten sonra hastada herhangi bir komplikasyona sebep olmayarak, uygulanabilir ve en önemlisi de hastanın hızlı kilo vermesini önleyecek düzeyde olmalıdır.

Özellikle çok kısıtlı kalori düzeyiyle yapılan diyetlerde bireyler kısa zamanda fazlaca kilo kaybediyormuş gibi görünseler de aslında vücutlarındaki yağ yerine su ve kas kaybetmektedirler. Bu durum, vücut bileşiminin bozulmasına neden olmaktadır. Buna karşın kilo kaybı demek, vücudun yağ dokusunu azaltmak demektir. Yine çok düşük kalorili diyetler bireylerin bazal metabolik hızında (BMH) azalmaya sebep olmaktadır. BMH, vücudun tam dinlenme halinde iken harcadığı enerji demektir. BMH’nın azalması vücudun harcadığı enerjiyi azaltmaya başladığının bir göstergesidir. Bu nedenle, diyetin kalori düzeyi ve içeriği;

  • Bireyin yaşına,
  • Cinsiyetine,
  • Fiziksel aktivite düzeyine,
  • Kan bulgularına,
  • Sosyal yaşantısına,
  • Çalışma koşullarına ve
  • Beslenme alışkanlıklarına göre düzenlenmelidir.

Bunun yanı sıra tek yönlü gıda maddeleriyle yapılan diyetler (sade sebze veya et ile uygulanan diyetler gibi) de, vücudun ihtiyacı olan besin ögelerinin tamamını bireye sağlayamaması nedeni ile bir süre sonra bazı besin ögesi yetersizliklerine bağlı sorunların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle, konusunda uzman kişilerin desteği ile kilo vermeyi amaçlamak öncelikli hedefimiz olmalıdır. Tabi, bireyin yalnızca ideal ağırlığına ulaşmış olması yeterli değildir. Önemli olan ulaşılan bu ideal ağırlık değerini koruyabilmektir. Bu nedenle bireylerin uyguladıkları diyet programını bir yaşam tarzı haline getirmeleri ve ulaştıkları ideal ağırlığı kalıcı kılabilmek adına da en az bir yıl bu değeri korumaları gerekmektedir.

Ayrıca bireyler kilo vermek konusunda aceleci davranmamalıdırlar. Genellikle diyet yapan bireyler kısa sürede kilo kaybetmek ister ancak unutulmamalıdır ki hızlı kilo kaybı, verilen bu kilolarında hızla geriye dönüşüne sebep olacaktır.

Kilo Kontrolü Nasıl Sağlanır?

Aslında bunu başarmak sanıldığı kadar zor değildir. Beslenme ve yaşam stilinizde yapacağınız ufak değişimler bunu başarmanızda size yardımcı olacaktır. Bu değişimlere, öncelikle besin alışverişlerinde yapılacak ufak değişimlerle başlanmalıdır.

Diyet yapmanızı kolaylaştıracak alışverişe yönelik öneriler aşağıda verilmiştir:

  • Yiyecek alışverişinize mutlaka tok karnına çıkın. Aç karnına alışverişe çıkmak kan şekerinizde yaşanan düşüklük sebebi ile özellikle çikolata gibi karbonhidrat ağırlıklı basit şekerlere sizi yönlendirecektir.
  • Diyetisyeninizin size yenmemesi ya da az yenmesi gereken besinlerle ilgili verdiği önerileri hatırlayıp, bu yiyecek ya da içecekleri almaktan kaçının.
  • Alışverişe liste hazırlayıp çıkın. Böylece markette kalış süreniz, dolayısıyla yasak besinlere yönelme ihtimaliniz azalmış olacaktır.
  • Yenmeye hazır, işlenmiş besinlerden uzak durun. Böylece hem daha düşük kalori hem de daha az katkı maddesi almış olursunuz.
  • Satın alacağınız besinin enerjisi düşük olanını seçin (tam yağlı süt yerine yarım yağlısını tercih etmek gibi)
  • İyi bir etiket okuyucusu olun. Alacağınız yiyecek ya da içeceklerin besin ögesi değerlerini ve kalori düzeylerini dikkate alın.

Sağlıklı Beslenmede Suyun Önemi

Yetişkin bir insan vücudunun % 65’i sudan oluşmaktadır. Suyun vücutta birçok görevi ve yaşamsal önemi vardir. Bedenimizin ısı dengesi, hücre içi yaşamın devamı, besinlerin yakılması ve sindirilmesi suya bağlıdır. Bedenimizdeki toksinlerin temizlenmesinde de etkilidir. Bireysel farklılıklarla birlikte değişkenlik gösterse de ortalama su tüketim miktarı günlük 2 - 2,5 litre civarında olmalıdır. Su, detoksifiye edici etkisi ve sindirimi kolaylaştırması sebebiyle tüm bireylerde olduğu gibi diyet yapanlar için de oldukça önemlidir.

Sonuç

Görüldüğü gibi diyet sadece kilo vermek değil, vücudunuzun ihtiyaçlarını sağlıklı bir yaşam için karşılayabilmek ve yaşam şekli haline getirme sürdürülebilirliğini sağlamaktır. Sağlıklı beslenmeyi öğrenebilmek ve uygulayabilmek adına beslenme danışmanlığı hizmeti alıyorsanız bedeninizi sağlıklı kılabilmek konusunda bir adım daha öndesiniz demektir.

Sağlıklı ve Mutlu Günler Yaşamanız Dileğiyle…

Blog Yazıları

Sağlıklı yaşam, beslenme ipuçları ve dengeli, sürdürülebilir bir beslenme düzeni, beslenme alışkanlıklarınıza yön verecek öneriler, kilo kontrolü, besin takviyeleri ve sağlıklı yaşam hakkında faydalı bilgiler için blog yazılarına göz atabilirsiniz.

Ramazanda Sağlıklı Beslenme Önerileri

Ramazanda Sağlıklı Beslenme Önerileri

8 Mart Dünya Kadınlar Günü

8 Mart Dünya Kadınlar Günü

Kadın Danışanlarıma Özel Detoks Önerileri

Kadın Danışanlarıma Özel Detoks Önerileri

4 Mart Dünya Obezite Günü

4 Mart Dünya Obezite Günü

Daha Fazlası